Bölüm 2

2.1K 287 214
                                    

Selamlarr yeni bölümümüzle geldik ✌

Aşağıya anket sonucu çoğunluğun istediği modeli bırakıyor ve sağ elle bölüme geçebilirsiniz diyorum shakkahsja keyifli okumalar♥

Bora Kaygılar.

BÖLÜM 2: "KİM?"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

BÖLÜM 2: "KİM?"

Ben bu hayatta iki şeyden haz etmem.

1, nefes alanlar.

2, aldığı nefesin kıymetini bilmeyenler.

Bana bu notları bırakan kişi kesinlikle aldığı nefesin kıymetini bilmiyordu. Bilseydi bana böyle saçma notlar bırakmazdı. Benimle dalga geçmeye çalışmazdı. Diyeceği bir şey varsa direkt karşıma çıkar, yüzüme söylerdi. Aksi takdirde kıymetini bilmediği o nefesi alacaktım elinden. Bunu da onu bulduğumda bana yazdığı notları buruşturup gırtlağına kadar sokarak yapacaktım. Sınav haftamdan önce yapmak istediğim son şey belki de böyle saçma sapan notlarla ilgilenmek olacaktı... Fakat ilgilenmedikçe de karşıma çıkmaya devam ediyordu. Belli ki bu her kimse muhatabı bendim ve benimle muhatabı kesmeyecekti. Notların gelmeye devam edeceğini aynı gün iki tane bulmamdan anlamıştım. Anlamadığım sebebiydi. Kimdi bu Asil denen geri zekalı? Benden ne istiyordu?

Ve o geri zekalıdan haberdar olan tek kişi ben değildim artık. Bora da öğrenmişti bir şekilde. Meğer yazdığı ikinci not, defterimin arasındaymış. Bunu Bora fotokopi odasında bulana kadar nasıl fark etmemiştim hayret ediyordum doğrusu. Dün kağıdı Bora'nın elinden çekip almış, hızlıca okumuş ve buruşturup cebime atmıştım. Elbette dün tüm gün boyunca Bora bir ton soru sormuştu bu not hakkında ama ben hepsini cevapsız bırakmıştım. Çünkü cevaplar bende de değildi...

Şu an bedenen dersteydim.

Aklımsa hemen önümde duran kabanımın cebindeki nottaydı. 

Normalde bunun yaşanması imkansızdı. Hiçbir zaman derste öylesine bulunmazdım. Hocalarımı can kulağıyla dinlerdim. Ta ki son iki güne kadar... Sınav öncesi son derslerimiz olduğu için hocalar konu işlemiyor, genelde işlediğimiz konuların tekrarını yapıyordu. Biraz da bunun rahatlığı vardı üzerimde. Dersi dikkatlice dinlememek bana bir şey kaybettirmezdi. Yani...sanırım.

"...Saye?"

Adımın telaffuz edilmesiyle başımı önümdeki beyaz sıranın üzerinde duran kabanımdan kaldırıp karşımdaki tahtanın önünde dikilen öğretim görevlisine çevirdim. Kendisi bölüm hocalarımızdandı ve bu yıl bize Bilgisayar Ağları dersini vermekle görevliydi. Buraya kadar her şey netti. Net olmayan ise dersin ortasında bana ne sorduğuydu. Bana soru sorduğunu cevap bekleyen kahve gözlerinden anlayabiliyordum. Hocaların çoğu öğrenci isimlerini aklında tutmazdı. Altmış küsür kişinin adını ezberlemesini de kimse beklemezdi onlardan. Ancak bendeki şans bu ya hoca adımı biliyordu. Belki de sınıftaki bir avuç kızdan biri olmamdan kaynaklıydı bu... Eh tabii, milletin gözünde Bilgisayar Mühendisliği sadece erkeklerin okuyabileceği bir bölümdü(!).

KALBİ KAPALIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin