Housemate

1.7

Sabah cama vuran yağmur damlalarının sesiyle uyanmıştı Erkan. Gözlerini ovuşturup saati kontrol etti. Neredeyse on bir olmuştu. Normalde Erkan dokuz gibi kalkardı, şimdi nasıl bu kadar uyumuştu? Üstelik hâlâ uykusu var gibi hissediyordu.

Kafasını hafifçe kaldırıp göğsüne yattığı adamın yüzüne baktı. Bir insan nasıl uyurken bile yunan tanrısı gibi gözükebilirdi? Hayatındaki bütün şansı bu adamda kullandığını düşündü Erkan. Ama şikayetçi değildi bu durumdan. Uğur'u çok seviyordu. Zaten kim böyle bir adamdan şikayet ederdi ki. Onun manyak olduğunu düşünenlerin hepsi halt yemişti.

Sağ elini kaldırıp sevgilisinin sakallarına dokundu. Sakallarıyla biraz oyalandıktan sonra saçlarına daldırmıştı elini. Sakallarının aksine yumuşacıktı saçları. Erkan bıraksan akşama kadar oynayabilirdi onlarla.

Saçlarıyla oynamayı bitirdikten sonra eline geçmişti. Kendininkine göre oldukça büyük ellere sahipti. Zaten boyu posu da Erkan'a kıyasla fazlaydı. Erkan'ın boyu 1.75'ti, Uğur'un ki ise 1.94. Aslında düşününce Uğur'un her şeyi Erkan'a göre fazla büyüktü. Boyu, kilosu, elleri, yaşı...

Uğur dokunuşlardan dolayı hafifçe kıpırdanınca Erkan daha fazla rahatsız etmemek için yataktan yavaşça kalktı. Odadan çıkıp banyoya gitti. Elini yüzünü yıkadıktan sonra mutfaktan gelen seslerle o tarafa doğru yönelmişti. Annesi de uyanmış kahvaltı hazırlamaya başlamıştı.

"Günaydın."

"Günaydın yavrum. İyi uyudun mu?"

"Uyudum tabii. Saat on bir olmuş baksana. İlk defa bu kadar geç uyandım."

"Evindeki yatağın rahat değil mi? İyi uyuyamıyor musun?"

"Yatak inanılmaz rahat ama genelde erken kalkmamız gerekiyor. Uğur işe gidiyor. Benimde ya dersim ya stajım oluyor."

"E yavrum o zaman erken yatsanıza. Kaçta yatıyorsunuz?" Erkan soru karşısında sertçe yutkunmuştu. Normalde her gece yaptıkları için uyumaları üçü buluyordu. Tabii şu an Erkan  hamile olduğu için kesmişlerdi. Ama bunu annesine söyleyecek hali yoktu. "Bir gibi falan."

"Tabii uykunu alamazsın o saatte yatarsan. Erken yatmalısın bundan sonra. Hem hamilesin uykunu iyi alman gerek. Sen ne kadar sağlığına dikkat edersen bebek o kadar iyi olur."

"Haklısın. Bundan sonra dikkat edeceğim. Ne yapıyorsun, yardım edeyim."

"Kahvaltıyı ben hallederim de sen şu abini bir ara bakayım. Geliyorlar mı gelmiyorlar mı?"

"Tamam." Erkan odasına geri dönüp komodinin üzerindeki telefonunu aldı. Uğur hâlâ uyuduğu için sessizce odadan çıkıp kapıyı çekmişti. Salona gidip tekli koltuklardan birine oturdu.
Abisinin ismine tıkladıktan sonra telefonu kulağına götürüp beklemeye başladı.

"Efendim."

"Geliyor musunuz? Annem soruyor."

"Yoldayız şimdi. Bir sorsana anneme bir şey lazım mıymış?"

"Dur." Erkan oturduğu yerden kalkıp annesinin yanına gitti. "Anne bir şey lazım mı? Abimler yoldaymış."

"İki tane ekmek alsınlar. Başka bir şey eksik değil."

"Duydun mu?"

"Duydum. Beş dakika sonra falan orada oluruz."

"Tamam." telefonu kapattıktan sonra tekrar annesine döndü Erkan. "Ne zamana hazır olur? Uğur'u çağırayım."

"On dakikaya hazır yavrum. Çağır istersen şimdi." Erkan kafasıyla onaylayıp odasına gitti. Kapıyı yavaşça açıp arkasından kapattıktan sonra uyuyan sevgilisinin yanına gidip yorganın altına girdi. "Uğur."