Jelibon | Texting

on beş

Medya: ben ne okudum... yazık sizin kafanıza dnwjdnwmndnnwndnwndnwndnend

600 yorum diyorum 900 geliyor, 900 yorum diyorum 600 geliyor, benim gibi dengesiz olduğunuz için size teşekkür etmek istedim djwhdnwndjwjndjejdjdhdhejd

900 yorumu bulur muyuzzzz 🐍 (kesin 600 gelir jdhwhznjwnjxjwjdjejdnsndndn)

***

Mehmet Koyuncu'dan.

"Mehmet Allah aşkına bu yüzünün hali ne?" Gözlerimi devirdim.

"Anne on defa sordun. Ben de on defa anlattım. Yeter artık." Annem sinirle bana baktı.

"Bir gün İrem kafasını yarar, bir gün senin yüzün gözün morarır. Sırada ne var? Vallahi yoruldum artık." Oflayıp koltukta arkama yaslandığımda yine konuştu.

"Anneye oflama." 

"Anne ama yeter ya," dedi İrem. "İpek Abla'yı korumak istemiş. İyi de yapmış. Doğukan diye koca mı olur ya? Mehmet dururken." Gözlerimi devirdim. 

"İrem cidden bokunu çıkardın. Doğukan diye de koca olur ama o şerefsizden olmasın." İrem sırıttı.

"Ya İpek Abla ileride Doğukan diye başka birini bulursa? O zaman olsun yani?" Kaşlarımı çattım.

"İrem sabrımı zorluyorsun artık." Omuz silkti. 

"Sen bu kafayla daha çok beklersin. Hey gidi hey." Sonra sırıttı ve konuşmaya devam etti. "Abi sen Doğukan mıdır Batıkan mıdır nedir. Ona karşı İpek Abla'yı savununca ne oldu? Ay! İpek Abla'nın sana dibi düştü, değil mi?" Annem sinirle ona bakarken ben güldüm.

Bu kız cidden şaka gibiydi. 

Aklına ne gelirse pat pat söylüyordu. Çekinme denen bir şey İrem'de olamazdı zaten, imkansızdı bu.

"İrem, abinin yüzü gözü morarmış, senin düşündüğün şey bak! Delirtme beni!" dedi annem.

"Ay anne sen de bana karşı ya deliriyorsun ya da çıldırıyorsun. Bir sakin ol," dedi İrem homurdanarak. 

"Sen hiç konuşma zaten. Seninle de baş edemiyorum ben artık." İrem yine homurdandı kendi kendine. Annem bana baktı.

"Düzgünce dinlen. Deli etme beni. Akşam baban gelince o ne diyecek bakalım." Annem salondan çıkınca oflayarak uzandım.

"Bütün dertler de beni buluyor lan."

" Abi anlatsana ya! Nasıldı? Ay İpek Abla sana hayran hayran baktı, değil mi? Ağağağağağağa çok romantik!" İrem'in sözleriyle kaşlarımı çattım ve başımı ona çevirdim.

"İrem yemin ediyorum dayak istiyorsun." Gözlerini devirdi.

"Ya abi biraz ucundan dedikodu versene bana. Müstakbel yengem o benim."

"Lan sen manyak mısın? Onunla aramda bir şey yok diyorum," dedim sinirle.

"Hıı tabii canım tabii," dedi alayla.

"Ya kızım o kim, ben kim? Kendine göre birini bulacak tabii ki. Ne yapsın beni?" dedim söylene söylene.

"Abi sana cidden inanamıyorum. Yani sorun ettiğin şey cidden bu mu? Gerçekten şaka gibisin ya!" dedi çemkirerek.

"İrem!"

"Ne var? Siz birbirinizi sevdikten sonra ne önemi var sizin mevkinizin falan? Kızın babası zengin olabilir. Ama kız kendi ayakları üstünde duran bir öğretmen adayı. Hatırlatırım. Babası parasıyla değil, kendi maaşıyla geçinecek. E zaten öğretmen maaşı da şoför maaşı da aynı sayılır." Güldüm.