Jelibon | Texting

sekiz

Medya: %10000 ben

Finallerim yaklaştı ve ben doğru düzgün çalışmadım. Ama bölüm yazıyorum. Çünkü neden yazmiyim HSHWJDJWNDJWKDMSJMDNDMDMD

Yorumlarınız yazmam için beni motive ediyor, çok teşekkür ederim. ❤️

Bulur muyuz yine 900 yorumu dicem de siz bini de aşıyorsunuz, dizlerim acıyor düşmekten. 🥺🖤

***

"Hayır yani kavga ediyorsunuz ama arada kaynayan İrem oluyor. Kızın kafasına kaç dikiş atıldı? Nasıl ittiniz lan bu kızı siz?!"

Duyduğum sesler öyle bulanık öyle boğuk geliyordu ki, kim olduğunu anlamakta güçlük çekiyordum. Başıma ard arda sancılar giriyordu. Başım beni delirtecek şekilde ağrıyordu.

"Mehmet Abi," diyen bir ses duydum.

"Sus Kadir. Bu konuşma daha sonra devam edecek."

Abim buradaydı. Kadir de öyle.

"Ne olduğunu anlamadım."

"Daha fazla konuşma Kadir." Bu sefer yüksek sesle konuşmuştu abim. Yüzümü buruşturdum. Gözlerimi yavaşça araladığımda gözlerim tavanla buluştu. Başımı sarmalayan bir şey hissettim. Muhtemelen sarmışlardı. O kadar kötü mü yarmıştım yani?

Olanlar bir bir gözümün önüne gelince gözlerim kısıldı. Şerefsiz Samet. Nasıl itti beni Allah'ın cezası.

"Ne yapacağımı bilmiyorum," diyen abimi duydum. "Anneme ve babama da daha haber vermedim. İrem'i böyle görseler akılları çıkar." İçim acırken kuruyan boğazım ile zar zor yutkundum.

"Abi," diye çatlak bir sesle konuştuğumda abimin bir anda yanı başımda bittiğini gördüm.

"İrem? İyi misin güzelim? Ağrıyor mu başın?" Yüzümü buruşturdum yine.

"Abi nolur sessiz ve yavaş konuş. Başım ağrıyor." Hemen başını salladı.

"Tamam canımın içi," dedi daha kısık bir sesle. Gözlerim dolmaya başladı.

(Rumrumce: Abileri asla kötü yazamıyorum. Rümrüm böyle abi yok ki diyenleriniz oluyor. Abim yok ama benim hayalimdeki abi bu. Yapacak bir şey yok djbwndnwhdjdjwjdjwjd)

"Ağrı kesici versinler lütfen," diye fısıldadım. "Başım çok ağrıyor." Abim yutkundu ve eğilip yavaşça yanağımı öptü. Göz yaşlarımı tutamadım.

"Tamam güzelim. Doktoru çağıracağım şimdi. Ağlama sen," dediğinde mırıldandı.

"Tamam." Sonra burnumu çektim. "Dikişler daha çirkin yaptı beni, değil mi?" Dudakları kıvrıldı.

"Dikişleri daha görmedim ama çirkin olduğunu zaten biliyorsun. Bir tek benim çirkinimsin sen." Gülümsedim yavaşça. Başımdaki ağrıyı dışa vurmamaya çalışıyordum.

"Doktoru çağırayım ben."

"Tamam," dedim kısık bir sesle. Abim odadan çıkınca bir santimetre bile kıpırdamadım. Sonra görüş alanıma giren Kadir dikkatimi çekti.

"İrem?" dedi çekingen bir sesle. Kızarık olan gözlerini görünce tebessüm ettim.

Duygusal kekim Kadir'im.

"Ölsen senin için ağlamam demiştin. Geçen sene demiştin hatta bunu. Çok iyi hatırlıyorum. Ne oldu?" dedim hafifçe sırıtarak. Aramızda geçen o tatlı atışma ile çok eğlenmiştik.

"Senin için ağlamadım zaten," diye kendini savundu hemen. "Samet ile kavga ettim ya tırnağım kırılmış. Ona ağladım."

"Ya Kadir," dedim hafifçe gülerken. "Güldürme, başım ağrıyor zaten."