2.

157 17 11
                                    

К сожалению, это изображение не соответствует нашим правилам. Чтобы продолжить публикацию, пожалуйста, удалите изображение или загрузите другое.


Tüm gün okul yorgunluğu derken çıkışta Nebahat teyzenin torununa ders anlatmaya gelmiştim. Burs parası ve babamın gönderdiği harçlıklar ile evde yaşamak zordu. Mümkün olduğu kadar gereksiz para harcamazdım. Tutumlu biriydim ama cimri de değildim.

Talha, verdiğim soru ile ilgilenirken ben de yeni sorular türetiyordum.

''Öğretmenim ben ortaokula geçeceğim seneye o yüzden derslerimi şimdiden iyi çalışıyorum, annemle babam iyi lise iyi üniversite kazanmak istiyorsam temelimin çok iyi olması gerektiğini söylediler.''

''Evet Talhacığım temel ne kadar sağlam olursa o kadar başarılı olursun. Kendimizi sıkmadan dersi dinleyip düzenli tekrar yaparsak çok mutlu olur ve istediğini başara bilirsin.''

''Bir de senin gibi güzel sevgilim olsun istiyorum öğretmenim, sen dünyanın en güzel öğretmenisin.''

Sanırım bu iltifatlara alışsam iyi olurdu şimdiki çocuklar çok cana yakın ve tatlı dilli oluyorlardı. Annesi odaya girdiğinde 'Talhacığım, ayıp söyleme böyle şeyler'. diye ikazda bulunmuştu.

''Ama anneciğim çok güzel hem turuncu saçlı, çok seviyorum bu rengi sınıfta Emine'nin saçları da turuncu , ilk o güzel sonra Afra öğretmenim.''

''Kusura bakma Afracığım çocuk işte, annesi olarak listesinde bile yokum'' diyerek bizi tekrar yalnız bırakmıştı.

Talha ile dersimiz bittikten sonra mutfak alışverişi için markette gitmiştim eve dönüşte sevdiğim yol beni bekliyordu, arnavut kaldırımı. Buraya taşındığımızda çok hoşuma gitmişti o gün bugündür arnavut kaldırımı şarkısı ile klip çekerek yürüyordum. Klibin her ayrıntısı bu sokakta mevcuttu klipte elma şekerin tadına bakan fettan güzel, elma şekeri satan ise bizim sokaktaki Rüstem bakkal oluyordu. Tek eksik bisikletli sevgili haliyle... Tabi bunu hayallerimde yapıyordum dışardan bu kız delirmiş demesinler diye.

Ne kadar daldıysam, çocukların abla topu tut bağırtılarını, top iyice kaçmadan yakalamıştım neyseki, topu geri gönderdiğimde asla görmek istemeyeceğim yüzle karşılamıştım. Bir arabanın kaputuna yaslanmış çocuklarla konuşuyordu.

''Meymenetsiz'' diye mırıldanarak hiç görmemiş gibi davranıp evime gitmeyi düşünürken durduran şey sesi oldu.

''İşş turuncu kafa nedir seni böyle aheste aheste yürüten sebep.''

Siyah kot pantolonu, şişme montu ile karşımda arzı endam eden bu adamın, sorusuna gerekli cevabı verecektim.

''Sanane.''

Yarım bir gülüş atarak ''Demek sınıf öğretmenliği, çocukların sesini kulaklarını tıkama istersen mesleğin için hiç iyi değil bence.'' diyerek yine gıcık olduğum gülümsemesi ile bakıyordu.

ANSIZIN AŞK Место, где живут истории. Откройте их для себя