6. Bölüm • Hırsız

63 6 1
                                    

6. Bölüm - ''Hırsız''

Bölüm Şarkısı: Our Last Night - Fate



Normalde ağız dolusu küfredeceğim durumda; şimdi dilimi yutmuş gibi yerde yatan adama bir de Artuk'a bakıyordum. Rengimi bir kaç ton attığından ve dudaklarımın bembeyaz olduğundan emindim. Ağzım kurumuştu. Kalp atışlarımın hızlandığından kan dolaşımım da hızlanmıştı. Benim hissedebildiğim; kulaklarımın dibinde atan kalbimin sesi, midemdeki kasılma ve ellerimdeki titremeydi. En kötüsü de ağzımın hala açık olmasıydı. Farkına vardığım anda kapatmıştım ama çok geç olduğunu Artuk'un suratındaki alaycı ifadeden anlayabiliyordum. Ne kadar afallamış ve aptal görünmüştüm kim bilir.

''Senin burada ne işin var? Bu adam kim? Bu silah ne?'' Fısıltıyla söylememe rağmen sesim o kadar da kısık çıkmamıştı. Derin bir nefes alıp yanıtlayacağını anladığım sırada ''Ölü mü bu adam?'' diye telaşla sordum. ''Susmayı düşünüyorsan konuşacağım.'' Bıkkın bir ses tonuyla yavaşça konuşmuştu. Kafamı yavaşça salladım. ''Okulunuzdaki tüm öğrenci, öğretmen, ya da önemli tüm dosyaların kaydı silinmiş. Okul kasasını da açmışlar. Kısacası okul bilgisayarlarını hackleyip tüm evrakları çalmışlar.'' Şaşkınlıkla etrafa baktım. ''Bunların bu adamla ne alakası var? Ya da benimle? Ayrıca,'' Tekrar etrafa bakıp konuştum. ''Kameralar bizi çekiyor.'' Gözlerini devirip derin bir nefes aldı. ''Aptal sarışınlar gibi davranmayı bırak. Lafımı kesmeyi kes ve dinle. '' Bir süre gözlerime bakıp sustuğumdan emin oldu.

''Teşekkürler.'' Yüzüme bir kaç saniye baktıktan sonra devam etti. ''Tüm kameralar devre dışı bırakılmış. Zaten bodrum katında kamera yok. Tüm önemli evraklar orada diye biliyorum. Her neyse, okul müdirenizin bunları fark etmesi uzun sürmüş anlaşılan. Şimdi sizin gibi salaklara bununla ilgili bilgi verecek. Herkesin indiği sırada senin sınıftan çıkmanı bekledim. Kaşar tipli bir kız tuvalete gittiğini söyledi. Hemen şu çiçeğin arkasında bekliyordum. Planım harika bir korkutma sahnesi yaratmaktı.'' Yüz ifadesinde bir değişiklik olmasa da son söylediği cümlede alay vardı. Çiçek dediği tuvaletin hemen çaprazındaki 2 metreden uzun sarmaşıktı. ''Sonra bir adamın yaklaştığını gördüm. Belinin sağ tarafındaki silahı sol eliyle kavramıştı. Salak. Birazcık zorladı beni koca oğlan ama bayılttım onu.'' Söylediği her cümleyi kafamda iyice tartıp aklıma gelen olası soruları değerlendiriyor ve yeni sorular üretiyordum. ''Sorular soracağım ama şu adamı buradan kaldırmamız gerekiyor bence.'' Yerdeki adama ters ters baktıktan sonra kafasını iki kez aşağı yukarı sallayıp telefonunu çıkardı. Anladığım kadarıyla mesaj yazıyordu.

''Çantanı topla gidiyoruz.'' Telefonu cebine attıktan sonra direk olarak yüzüme bakmıştı. ''Ne? Nereye gidiyoruz?'' Bu çocukta doğru olmayan şeyler vardı ve onunla yalnız olarak bir yere gitme fikri hiç temkinli gelmiyordu. Fakat diğer yandan; onunla olma fikri de fena sayılmazdı.

''Zaten toplantıdan sonra okul tatil olacak. Büyük ihtimalle polisler gelecek. Kafandaki soruları yanıtlamak istiyor musun, istemiyor musun?'' Gözlerimi devirerek yanından ayrıldım ve bizim sınıfa yöneldim. Midem arada kasılsa da kalbim hızlı atmayı hiç kesmiyordu. Görünürlerde eşyamın olmadığından emin olduktan sonra; çantamın fermuarını kapatıp çantayı omzuma aldım.

Kapıdan çıktığımızda o benden neredeyse bi' beş adım kadar önde yürüyordu. Kafamdaki soruların içinde boğulacak gibi hissederken saçlarımı yolma istediğiyle doldum. Çok fazla soru vardı ve içinden çıkamıyordum. Böyle durumlarda ya bağırıyor ya da saçlarımı yoluyordum. Şu an ikisini de yapamayacak durumda olduğumdan derin derin nefes almaya çalıştım.

Neden - SonuçHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin