Hiçbir Hayal Senin Kadar Güzel Değil... (69. bölüm)

28.6K 656 87
                                    

İyi günleer! Öncelikle Ramazan ayımızın ilk günü oruc tutan herkes için güzel geçiyordur umarım :) Yeni ve upuzuun bölümle karşınızdayım canlarım! Gelen mesajlar ve yorumlarla beni çok çook mutlu ediyorsunuz! Burdan bir kez daha teşekkür ediyoruum :) Bu bölümle yine Kerem'in hayallerine dönük bir sahne var ve bu sefer Kerem'in ağzından yazdığım bir sahne. Umarım beğenirsiniz hepinizi kocamaan öpüyorum!

Bu bölüm hanker_hastasi'na gidiyor, umarım beğenirsin tatlım :) Keyifli okumalar herkese...

***

                      69. BÖLÜM

Her şarkıda onu buluyorsan ve kaybetmekten korkuyorsan,

İçtiğin her kahvenin yudumunda, uykusuz gecelerinin başrolündeyse, yandığının resmidir işte, aşka yaklaşırken ona hapsolursun…

Ve zaman geçse de artık onsuz yapamıyorsun.

Nefes işte aşk bir nefes, sen bir nefessin…

      

                                                  -Ahmet Batman

 

Ne güzel söylemiş Ahmet Batman değil mi? Gerçekten her şarkıda bulmayı bir kenara bırak her şeyde onu buluyorsan bunu kendine saklamanın ne önemi var? Hiçbir an aklından çıkmayan birini hatta daha ona sahip olamadan kaybetmekten deli gibi korktuğun birini neden uzak tutar ki insan?

Uzun zamandır artık Kerem’in benimde bir parçam olduğunu kabullendiğimden beri bunu ona söylemek istiyordum. Peki, buna cesaretim var mıydı? Hayır. Belki de Kerem bana o hastaneden uyandıktan sonra ikinci kez seni seviyorum demeseydi benim hala cesaretim olmayabilirdi. Aslında evet Kerem uyandığından beri birçok kez beni sevdiğini hissettirdi ama bunu o hastane odası dışında ilk kez söylemesi belki de beni cesaretlendirdi. O anki yakınlaşmamızla artık bunun zamanının geldiğini anlamıştım. Beklemenin, sevgimi kendime saklamamın hiçbir anlamı yoktu.

Günler sonra günlüğüme bir şeyler karalamak içimi rahatlatsa da hala aklımın bir kenarı Kerem’i düşünmekle meşgul. Sürekli acaba şuan ne yapıyor, nerede diye düşünürken buluyorum kendimi. Onun yanında olmadığım zaman bir tarafım eksikmiş gibi. Ona olan hislerimi söyledikten sonra rahatlayacağımı düşünürken tuhaf bir biçimde daha da rahatsız hissediyorum kendimi.

Elimdeki defteri başucumdaki çekmeceye kaldırdığımda tekrar yatağıma atıyorum kendimi sırtüstü. Daha dün Kerem’in odasındaki yaşadığımız o çok özel anlar gözlerimin önünden geçerken kalbimin hızlanmasını yadırgamıyorum artık.

Flashback..

Nefessiz kalıp geri çekildiğimizde Kerem başını boynuma gömüyor. Öpücüklerine orada devam ederken benimde ellerim yine saçlarında dolanıyor. Ve anlıyorum ki Keremsiz bir hayat istemiyorum ben. Ağzımdan dökülen kelimelerle de bunu belirtiyorum.

“Bende seni…” diyorum ona ve anlamayarak geri çekiliyor.

“Efendim?” diye soruyor kaşları çatılmış, yakın bir mesafeden yüzümü incelemesi her ne kadar dikkatimi dağıtsa da tamamlıyorum cümlemi.

EVCİLİK OYUNUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin