23.BÖLÜM: KABUSLAR

544K 19K 4.2K
                                    

23.BÖLÜM: "KABUSLAR"

Alevler...

Çığlıklar...

"Kıvanç?"

Kan.

"Solucan?"

Büyüyen alevler... 

Boğucu duman... 

"Buradayım."

Gözyaşları.

Birbirine sarılan insanlar...

"Ambulans çağırın!"

Daha fazla kan.

"Yardım edin!"

Sağır edici çığlıklar...

"Uyan."

Biten oksijen.

"Sadece kâbus."

Kıvanç'ın yanan bedeni...

"Uyan Nehir..."

Kıvanç'ın bana ilk kez adımla seslenişi.

"Nehir?" 

Nefes nefese kalmış bir halde yattığım yerden doğruldum. Anın içine dönüp yanımdaki Kıvanç'ı fark etmem uzun sürdü. Endişeyle bakan gözlerine döndükten sonra rahatlamış bir şekilde başımı tekrar yastığa koydum.

"Yine kâbus," diye söylendiğimde elini kaldırıp yanağımı okşamaya başladı. "Bitecek."

31 Aralık gecesinden beri vaktimin çoğunu uyuyarak geçiriyor ama sürekli kabuslarla geri uyanıyordum. Kıvanç'ın da benden kalır yanı yoktu. Benden daha az uyuyordu belki ama en az benim kadar o da kâbus görüyordu. Yine de bana çaktırmamaya çalışıyordu.

O geceden sonra hiç yanımdan ayrılmadı. Beni düşündüğü için mi yapıyordu bunu yoksa kendini mi bilmiyorum ama sormak gibi bir niyetim yoktu. Yanımdaydı, gündüzlerini de gecelerini de sadece bana ayırıyordu ya, bu yetiyordu.

5 Ocak akşamındaydık şimdi ama bana o gecenin üstünden asırlar geçmiş gibi geliyordu. Bir gecede birkaç yaş birden yaşlanmışım gibi yorgun hissediyordum. Ölüm korkusunu daha önce hiç tatmayan ben, o gece dibine kadar tatmıştım.

"Uykucu."

Ona dönerek gözlerimi açtım. Kollarını bana sarmış, beni sanki oyuncak ayısına sarılan küçük bir çocuk gibi bağrına basmıştı. Ayaklarımdan destek alarak kendimi biraz daha yukarı taşıyarak onunla göz hizasında oldum. "İlgimi çekersen uyumak istemeyebilirim."

"İlgini çekersem mi?" dedi hayret edercesine. "Varlığımın yeterince ilgi çekici düşünüyordum ben ama..."

"Orası öyle," dedim hak verircesine. "Ama uyku da başlı başınca ilgi çekici bir şey."

"Uyku mu ben mi diye sordurtma bana."

"Üzülmek istemiyorsan sorma bence," diye gülmeden cevap verince gözlerini büyüttü. Kollarını gevşetince bunun bir şaka olduğunu söylemem gerektiğini anlayarak "Şaka..." dedim.

Yine de beni bırakıp yavaşça doğruldu. "Benim gitmem lazım."

Kaşlarımı çatarak ben de doğruldum. "Şaka yaptım Kıvanç," dedim gitmesini istemezken. Beni dinlemeyip yataktan çıktı. "Tabii ki sen."

SOLUCAN 1 ve 2. KitapHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin