"Evleniyoruz mutluyuz!"

1.9K 60 3
                                    

Aslı hep ilkbahar  gelini olmayı isterdi , doğa canlanırken yem yeşil çimenlerin üzerinde kar beyaz gelinliğiyle yürümek isterdi, ama bu isteğide   diğer isteklerinin  olmadığı gibi  olmamıştı

Şimdi ilkbaharın aksine sonbaharda, doğa ölürken evleniyordu. Etrafında garip bir uğursuzluk vardı.

Aslı karahancı ailesini ne için bukadar acele ettiklerini merak etti son bir ay içerisinde hem isteme hem nişan yapılmıştı , daha bir kaç gün  öncede düğün hazırlıkları bitmişti.

Karahancı ailesinin bu hızları Aslını başını döndürsede hiçbir şeye itiraz etmeden her şeyi kabul etmişti.

Aslı dolapta asılı duran kar beyaz gelinliğe baktı “yarın gelin oluyorum ama kime ?” Aslı daha sevgili nişanlısını bir kere bile görmemişti.

Nişanlandığı haberi bütün Mardine dalga halinde yayılmıştı Ali Karahancıyla nişanlandığını duyunca kimileri ona sırtını dönmüş , kimileri tebrik etmiş , kimileride gerçekten mutlu olmuşlardı.

Kapısı çalınca Aslı dalgın düşüncelerinden başını kaldırıp “GİR!”dedi gelen kişi annesi olamazdı çünkü annesi Aslının kapısını çalmadan içeri girerdi.Açılan kapı hafifçe aralandı ve içeri mahalleden arkadaşları Ayşegül ile gülcan girdiler Aslının yüzüne büyük bir gülümseme yayılırken “Hoş geldiniz iyi ki geldiniz canım çok sıkılıyordu” dedi “ne oldu bakalım canın niye sıkılıyormuş ne güzel yarın en köklü aileye gelin gidiyorsun hem evleneceğin oğlan çok yakışıklıymış”dedi Gülcanher zaman ki yaptığı gibi konuşmasını arkasına candan kahkahasını eklemeyi unutmadı. “Hayır bence onun kuzeni daha yakışıklı hem Ali abi gibi havalı kibirli ve burnu havada değil çok iyi bir insan “ dedi Ayşeğül Aslı merakına daha fazla dayanamayıp sordu”şu Aliyi biraz tarif edermisiniz nasıl?” dedi aynı anda iki şaşkın bakış ona dikilince merakına yenik düştüğü için kendine küfür etti “sadece uzaktan gördüm biliyorsunuz baş başa görüşmek bizim yörede ayıp karşılanıyor”diye ekledi hemen  Gülcan dayanamayıp konuşmaya başladı hemen “ çok şanslısın çok yakışıklı gözleri kirpikleri kaşları simsiyah saçları sanki hergün fön çekilmiş gibi düm düz boyu uzun kilosuda yerinde”dedi heyecanla

Aslı içinden “tipik Mardin erkekleri gibi “dedi “kuzeni nasıl?” “ kuzeni bu sene üniversiteden mezun olmuş o Ali abinin tam tersi öyle her şeyi siyah değil”dedi Ayşegül Gülcan  Ayşegül sözlerini eleştirdiği için bozulmuştu ama Ayşegül aldırmadan sözlerine devam etti “ görsen nasıl güzel ela gözleri kumral saçları var Alinin baba tarafından kuzeni kişilikleri zıt olsada yedikleri içtikleri ayrı gitmezmiş Ali ile Fıratın çok iyiymiş arkadaş canlısı neşeli güleç…” ayşegülün sözleri yarım kalmıştı “kızlar gelip akşam için bana yardım edin “ diye seslendi annesi.

Aslı yorgun bir şekilde yatağına girdi şükürler olsun ki sonunda bitmişti elinden gelen kına kokusuna dayanamıyordu küçüklüğünden beri midesi bulanırdı kına kokusundan Aslı midesinden gelen öğürtüyü bastırmaya çalışırken kına kokusunu umursamamayı denesede pek başarılı olamamıştı. O gece çok yorgun olmasına rağmen sadece bir saat uyuya bildi

“Aslı kızım sen dün gece hiç uyumadınmı yüzünün hali ne böyle “ Aslı annesinin azarını duymazdan gelerek makyajını yapmaya devam etti .

Düğün tamamen yöresel olacaktıyaklaşık bir saat sonra onu almaya bir konvoy gelecekti Aslı ağlamamak için kendini zor tutuyordu”Ne yapıyorum ben böyle ?” diye sordu kendine belki bininci kez

                                    *       *      *

“Yeter be oğlum ne bu halin ?Kafana silah dayayıp evlendirmiyorlar ya seni toparla biraz kendini, etrafa seri katil bakışları fırlatmayıda kes ayrıca “dedi FıratAlinin omzuna elini koyarak mimarlık bölümünü başarılı bir şekilde bitirmiş  ailesini gururlandırmıştı

Alinin bu mutsuz hali Fıratıda mutsuz ediyordu.“Bak gelin konvoyuda geliyor “dedi Fırat gözleriyaklaşmazta olan gelin arabasındaydı  Ali masanın altındaki rakı şişesini çıkarıp  kafasına dikmişti şimdiden çakırkeyif görünüyordu

“Bugün benim düğünüm değil mibugün mutlu olmam gerek çünkü bugün benim sevdiğim kadından tamamen ayrıldığım gün!” Fırat Alinin bağırmasını engellemek için eliyle ağzını kapatmıştıbu arada gelin bahçeye gelmiş masadaki yerine oturtulmuştu bile “Ezgiyle aramdaki tek engel bu kadın söylesene Ezginin bu kadından ne eksiği vardıda bütün aile bana sırtını döndü. Bu kadından nefret ediyorum ondan kurtulmak için gelimdeki bütün fırsatları kulanacağım”dedi içkisinden bir yudum alarak”o”nun ne suçu varki hem bırak artık şu şişeyi küp gibi sarhoş oldun” .

“Küçük beyim nikah memuru geldi, Kemal beyim hemen aşağı insin dedi “ kahya Osman alinin kılını bile kıpırdatmadığını görünce aşağı indi fıratta Aliyi kolundan sürükleye sürükleye aşağı indirdi nikah kıyılır kıyılmaz ali ortadan kaybolmuştu .

                                        *      *       *

Aslı gelin odasına çıkarılmıştı saatlerdir davul zurna sesleri yüzünden başı çatlamak üzereydi.

Aslı odada yalnız kalınca odayı incelemeye başladı tamamen geleneksel bir odaydı Aslı göz kapaklarının ağırlaştığını hissediyordu. Oda gittikçe kayıyordu .

Sonunda düğün bitmiş ev halkı izdivaya çekilmişti Alide ağır adımlarla odasına gitmişti tam yatağına girecekken yatağın ortasında uyuyan gelini fark etmişti bügüne kadar hep kaçmıştı ama şimdi karşısında savunmasız bir şekilde uyuyordu.

Ali bir süre odanın ortasında dikilip uyuyan gelini izledi “Evet kabul etmek gerek gerçekten güzelmiş ama Ezgi olmadıktan sonra kainat güzeli olsa beni cezbetmeye yetmez “ Alinin düşmanca bakışları altında gelinliğin tüllerinden rahatsız olan gelin huzursuzca kıpırdanıp anlaşılmadık bir şaylar mırıldandı Alide gelinden uzak bir divanda kıvrılıp uyudu.

SU PERİSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin