2.9

554K 5.7K 363
                                    




Bay Harrington'ı gördükten sonra eve döndüğümde neredeyse mutluluk sarhoşuydum. Meriç'in beni önemsediğini biliyordum. Bu arkadaşlık oyunu da bunun yüzündendi. Nasıl ben ondan uzak kalamamak için Caner ile görüşmeyi kabul ettiysem o da sırf iletişimizi koparmamak için arkadaşlık etmeyi teklif ediyordu.

Aklımdan Caner'i geçirdiğim anda onu bizim evden çıkarken görünce üstüme bir ağırlık çöktü. Ben böyle bir şey düşünmemiştim?

Alt tarafı bir sevgililik oyunu çevirecektik. Babamla Meriç'ten daha sık ve iyi görüşüp, evime gelip gitmesine gerek yoktu. Olmalılıydı.

"Ne işin var senin burada?"

"Seni bekliyordum. Geldiğini görünce çıkayım dedim."

Bir de...

"Neden bekledin, Caner?" Ne gerek vardı buna!

Bıkkın bir sesle sorduğum soruya karşılık gülümsemesini korudu. Ne hissettiğim umurunda değilmiş gibiydi. Ben odama kapanıp Meriç ile vakit geçirmenin ne kadar güzel olduğunu hatırlayarak bu hisle bir süre daha vakit geçirmek istiyordum.

"Çünkü bir partiye gideceğiz. Babandan izin aldım bile."

"Ne yaptın?"dedim hayretle. Parti. BABAM. İzin. Neler oluyordu?

"Hadi şaşırmayı sonraya bırak da gidelim. Geç kalacağız."

Kolumu tuttuğunda yerimden kıpırdamadan çektim.

"Sen benim adıma babamdan izin almayı bırak önce. Nasıl böyle bir şey yaparsın? Babamın değil, benim ne istediğim önemli!"

"Sen zaten istersin diye düşündüm."dediğinde gözlerimi kapatıp nefesimi usulca dışarı bıraktım. Nasıl bir şeye bulaştığımın farkındalığı üstüme karabasan gibi çöküyordu. Caner'in kendini sevdireceğini, özellikle babamın güvenini kazanacağını hiç hesaba katmamıştım çünkü o gün bana bir teklifle geldiğinde gözümün önündeki imajı böyle değildi. Beni nasıl bir şeyin içine çektiğinin bilincinde miydi acaba? Onun zekasını küçümsemiştim ama... Belki de çok erken davranarak ben hata etmiştim.

"Yanlış düşünmüşsün."

"Kayla, yanlış anlama ama bizim bir anlaşmamız var. Okul yok olsa da aynı okulda bile değiliz. Kemik yok, istemiyorsun. Eee biz Meriç ile aynı ortamda bulunmak için senin müsaitlik durumuna mı bakacağız bir de?"

"Babamdan izin almak senin işin değil!"dedim kendimi sakin olmaya zorlayarak.

Bir adım yaklaştığında artık gülümsemesinin izi dahi kalmamıştı. O da ciddileşmiş ya da benim gibi sakinleşmeye çalışıyordu.

"Sen uğraşma ya da kötü olma diye babana soruyorum. Alışık olmadığın bir durum diye mi yadırgıyorsun yoksa benim  bile Meriç'ten daha düşünceli biri olmam mı seni kızdırıyor?"

"Sınırı aşma!"

"Sınırı çoktan aştık bence."

"İlişkimi yorumlamak sana kalmadı Caner."

"Biten ilişkini."diye düzelttiğinde öfkeyle soluyarak arkamı döndüm ve yeniden yola doğru yürümeye başladım. En azından Meriç'in benden ayrıldıktan sonra nerede olduğunu öğrenmiş olacaktım.

"Ne buldun o bencil çocukta hiç anlamıyorum."dedi bana yetiştiğinde. Sohbet edeceğimizi düşünerek cevap vermediğim halde devam etti. "Kendinden başka birini düşündüğünü görmedim daha."

Haklı sayılırdı.

"Aramızda özel bir şey olmadığını söyledim sana."

Hiç özel bir şey yaşanmamıştı. Sadece Meriç ve Kayla'ydık.

Kötü Çocuk I & IIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin