40

921K 14.7K 390
                                    

Oturduğum yerde gergin bir şekilde avucumun içini tırmıklıyordum. Rahat bir gün geçirmemeye lanetlenmiş olmalıydım. Hep gerilim, entrika, hayal kırıklığı, heyecan. Basit sıradan olan her şeyi son günlerime tercih ediyorum. Beni duyan var mı?

"Daha erken tanışmak isterdim. Sizin arkadaşlığınız çoktan ilerlemiş."

Keşke Meriç kabul etmeseydi. Her zamanki aykırılığını kullanıp istemeyebilirdi. İtiraf etmeliyim ailemle tanışmak istemesi vücuduma elektrik yemiş gibi hissettirip kendimi değerli görmeme sebep olmuştu ama sonuçları o kadar keyifli değildi. Birazdan beynim delinecek gibi hissediyordum.

Annem kızının yanında oturan dağınık saçlı, ki ben o saçlara  gerçekten bayılıyordum, çocuğa şüpheyle bakıp kafasında bir profil oluşturmaya çalışırken boşa zaman harcadığını biliyordum. Bunu ona bir ara söylemeliydim. Meriç, görüntüsünün çok dışında bir kişiliğe sahipti. Babam... Şey o Meriç ortalıkta yokken benim tarafımdan bakıp Meriç'i herhangi bir çocuk gibi kafasına kodlayıp iyi, orta yollu konuşabilse de Meriç bir bütün olarak varlığıyla etrafında olduğunda... Her neyse. Babam neden buradaydı?

"Çok yoğundum."

Beyaz masa örtüsünün altında gizlenen bacağımla onunkini dürttüm. Çok meşgul olduğunu söylemek yerine daha kibar olmasını beklemek saçma olabilirdi ama beklemiştim. Berkan anneme karşı hep öyle olmuştu ama ayırt etmem gereken bir şey vardı ki o Berkan'dı. Aynı mahallenin çocuğuyduk. Ailelerimiz birbirini tanıyordu.

"Ve sanırım siz de burada yaşamıyorsunuz."

"Evet, öyle. Resim yarışmasını duydum. Tebrik ederim. Kayla'nın mankenlik yapmayı sevdiğini bilmiyordum. Bu ara kızım beni çok şaşırtıyor."

İmalar havada uçuşmaya başladı! Annem ellerini masanın üstünde kenetlemiş, babam yapabilse gözlerinden ateş püskürtecekmiş gibi bakarken Meriç'i cevap vermesi için dirseğimle dürttüm.

Uyarımı yanlış bir şekilde alıp "Aslında alt katta daha rahat edebilirdik."dedikten sonra sırtını dikleştirerek oturdu. Cennet'te daha önce hiç oturmadığını düşündüm hemen. O tam anlamıyla Cehennem'in çocuğuydu.

"Atmosferi fazla sıkıcı."diye babam lafa atladığında Meriç altta kalmadı.

"Burada da fazla dinlenme havası var. Yaşlılar için yapılmış gibi."

Babam cevap vermeden önce "Annem seni tebrik etti."diyerek konuyu dağıttım. Daha fazla gerilime ihtiyacımız yoktu.

Meriç geldiğimizden beri ilk kez kibar davranarak "Teşekkür ederim."dedi. Tuttuğum nefesi dışarı bıraktıktan sonra arkama yaslandım.

"Başarın karşısında bir burs alıyor musun?"

Annemin sorusunu "İhtiyacım yok."diye kestirip attığında babam söz aldı.

"Kaç tane dövmen var?"

Ne alaka baba?

"Saymadım."

Sadece bileğinde vardı ama babamın tepkisine karşı uyuzluk ediyordu.

"Kayla hiç sevmez."diyerek annem normal sohbet etmeye geri döndüğünde ben de ona eşlik ettim ama hala çok da rahat olduğum söylenemezdi.

"Değil. Sadece canım kıymetli."

"O kadar değildir eminim. Yanında gelebilirim."

Meriç'in uysal teklifine karşı annem de babam da aynı anda "Hayır!"diye tepki gösterdi. Meriç oturduğumuzdan beri ilk kez gardını indirip kendi gibi davranmıştı ve ebeveynlerim bunu anında mahvetmişti. Onlara kaşlarımı çatarak bakarken  biraz daha uysal olmaları için yalvarıyordum aynı zamanda.

Kötü Çocuk I & IIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin