1.Bölüm

136 10 0
                                    

Annem ve babam ayrıldığında tam 8 yaşındaydım.
Her sabah bir bağrış çağrışla uyanıyordum.Hani bir kez olsun ''huzur'' ile uyandığımı hatırlamıyorum
İşin garibi,ilk başta mutluydum ayrıldıkları için.
Hatta depresif yapımın hafiflediğini hissettim bir an için.
Özellikle 8 yaşımda.Hatta şu yaşıma kadar oldukça mutluydum.
İlkokulda,çocuklarını okuldan almaya gelen anne-baba-çocuklar AİLESİNİ hiç kıskanmazdım ben.
Çünkü özgürdüm.Beni kısıtlayan hiçbir şey yoktu.
Okulum 4 te bitiyorsa 5 te eve giderdim.Beni almaya gelen annem ve babam yoktu.
Yakın olduğum tek bir insanda 9 yaşımda gitti benden.Adı Buğra idi.
En yakınımdı.Babam gibiydi.zaten 'babacan' sıfatına uyan tek kişiydi bende.
Şimdiyse 18 yaşımdayım.babamın gidişi koymaya başlamıştı bana.
Mezuniyetim var,gelen bir babam yok.
Mezuniyetim var,elbise alacak para KADINda ne gezer.
Mezuniyetim var,gururlanacak bir babam yok.
Paradan geçtim.Mezuniyetim var "mutluluğumu paylaşacak bir babam yok!"
Annem,bildim bileli hep çalışır.mimardır kendileri.Havasından geçilmez.Ama bana ayıracak "tek kuruşu" undan ziyade "tek kuruş zamanı" yoktur.
Tek çocuk olmam onun için en iyi şeydir.
"Birde senden birtane daha olsaydı... düşünemiyorum halimi Berna!" der bana hep.
Ah! Ne kadar kabayım.kendimi tanıtmadım.
Adım Berna.
Kendimden bahsetmek gerekirse biraz;.
Orta kilo,orta boyluyum.Kahverengi gözlerim var ve koyu kumral saçlıyım.
Beyaz tenliyim.saçlarım belime kadar uzanıyor düz ve gürdür.
Dahası bu sene sınava girdim herkes gibi.
Tembel bir yapım yok ama barajı aşamadım.Annem duyunca tıpkı bir baba gibi bana "boşuna okuttum seni!boşu boşuna bir de dershaneye gönderdim Hata bende!" söylendi,söylendi ve hâlâ söylenmeye devam ediyor.
İMDAT! vallahi bayılacağım...
Biz böyle konuşurken şirketten telefon geldi de işine gitti.
Televizyon izliyordum.saat 7 iken annem aradı.
"Berna.az evvel ananen aradı.evlerinde tadilat varmış.bizde birkaç ay kalabilirmiyiz diye izin istediler.bende sormaniz ayip falan dedim.yani ananenleri almaya gideceğim işten sonra.ödevin falan yoksa alışverişe çık yemeklik,tatlı falan al.Akşam 8 de evde oluruz öptüm"
Bende o sırada ayaklarımı sehpaya uzatmış yayılıyordum tabii!.
Bir şey diyeyim mi?
Annem bu "hızlı ve çok konuşmasıyla" ygs'ye girseydi türkçeden ful çıkarırdı ve barajı geçerdi.Hatta 500 tam puan alırdı!
Bune arkadaşım ya?
Bu kadar çeneyi nereden buluyor bu kadın?
DIR DIR DIR DIR DIR!
başım şişti yemin ediyorum.
Bazen babama hak veriyorum AYRILMA nedenlerini bilmesemde.
Hatta şuan babam nerede onu bile bilmiyorum...
Biz Ankaradayız.
Neyse,rahatımı bozup,üstümü hiç değiştirmeden dışarı attım kendimi.
Tam karşımızda bulunan kipaya gitmek üzere karşıya geçtim.
Herşey gayet normaldi.
Tam otomatik kapıdan geçerken tek kelimeyle bir "malo" ile çarpışıp yere SİNEK gibi yapışmam bir oldu!
Ya arkadaşım,bu alışveriş merkezinin bir girişi birde çıkışı var değil mi?
Giriş kapısından çıkmak nedir ya??
Çocukta hemen ayaklandı.Elinde bir sepet varmış.içindeki domateslerin hepsi yere saçılmıştı.
Ama çocuk,yere düşenlerle ilgili değildi.
Bana elini uzattı "iyi misiniz?" diye sordu telaşla.
Kızgınlığım bir anda geçmiş,bana uzatılan eli tutarak ayağı kalktım.
"İyiyim"dedim nazikçe.Ve bende ona "iyi misin?" diye sordum.
Çocuk elimi tutmaya devam ederken "iyiyim" dedi.Tabii uzun süredir tuttuğunu fark edince hemen elini çekti.

BÖLÜM SONU.

Merhaba.
Bu ilk yazışım degil.Ama ilk paylaşışım. Umarim hoşunuza gider.
Not:Berna adli karakter hayalidir.

İkinci bolumde; berna'nin hayatini daha net anlayacaksiniz! İyi okumalar! :)

Benim HayatımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin